akşamüstü aldığım mesaj günü bitirmenin ne kadar zor olacağını anlatıyordu“sana bir iyi bir kötü hab
akşamüstü aldığım mesaj günü bitirmenin ne kadar zor olacağını anlatıyordu“sana bir iyi bir kötü haberim var. önce tabi ki kötü haber: regl oldum. iyi haber: bütün gün evde sana sakso çektiğimi (yüzünü kapatan maymun) düşünerek balon şişirdim”okur okumaz kalbimden kasıklarıma varlığını hissedebileceğim yoğunlukta kan pompalandı. penisimin bir anda boxerı zorlamaya başlaması birkaç saniye sürdü.regl olması sadece içine giremeyeceğim anlamına geliyordu, ağzına değil. ortada kötü bir haber yoktu bana göre. yolladığı mesaja bakılırsa ona göre de..bütün gün zamanın hemen geçmesini, akşam olmasını hayal ettikten sonra buluştuk. taksinin arka koltuğunda eve doğru giderken sabırsızlandığımı hissettim. aramızdaki cinsel gerilimin yarattığı sessizlikle yol alırken bacağımı bacağına yasladım. dizimi ona doğru yavaşça ittirip vücut ısısını hissederken o da dizlerini bana doğru ittirerek karşılık verdi. dizlerimizin bir taksi koltuğunda birbiriyle sevişiyor olması ikimizin de yüzünde hınzır bir ifade bırakmıştı. yine sessiz bir şekilde toparlanmamız gerektiği kararına vardık.birbirimize “taksideyiz aq” bakışı atıyor olsak da rahat duramadığımız anlardan biriydi. elimi dizinin üzerine koydum. parmak uçlarım dizlerini oldukça minimal hareketlerle okşarken o gözlerini dışarıya yöneltip boş bakışlarıyla bu oldukça küçük dokunuşları hissetmeye odaklandı. dizine dokunduğum birkaç dakika içinde pantolonumun içinden bacağıma doğru belirginleşti. bana doğru döndüğünde gözümle pantolonumu işaret ettim. bakışları oraya yöneldi. şekli tam olarak pantolonuma çıkmış, apaçık belirgin bir haldeydi. ilk gördüğü an dişlerinin arasından nefes almış olsa da yine takside olduğumuzu ilk hatırlayan o oldu ve görmezden geldi ancak bu görmezden geliş yaklaşık bir on saniye falan sürdü. sol bacağımın üzerinde tüm biçimiyle belli olan penisime parmağının ucuyla yaklaştı. parmak ucuyla başının pantolon üzerinde bıraktığı izin üzerinden geçti. galiba pantolondaki bu penis izi hoşuna gitmişti. hınzırca gülümsedi.eve girmeden önce biraz alkol vs almak için bir markete girdik. alışverişi yapıp marketten ayrılırken marketteki kadının bıyık altından güldüğünü gördüm. o an çok anlam veremesem de yürürken sebebini öğrendim. “eve gitmek için acele ettiğimizi farketti ona güldü” dedi. ben de içerde -o an farkında olmadan- acele davrandığımı o an anladım. utanarak güldük ve zaten umrumuzda değildi ve eve 50 metre falan kalmıştı.önden merdivenleri çıkarken elimi uzattım. normalde bu merdivenleri elele çıkmayız ama bu kez ben onu elinden tutup becermeye götürüyordum. kapının önüne geldiğimizde elini bırakıp cebimden anahtarı çıkardım. kapının önünde arkadan dayanıp belime sarıldı. ben anahtarı deliğe sokarken o arkamdan kemerimi çözmeye başlamıştı. denediğim ilk anahtar -her zamanki gibi- kapıyı açmadı. ikinci anahtarı denerken kemeri çözmüş, pantolonun düğmelerini açmaya başlamıştı. ben ikinci anahtarda da kapıyı açmayı beceremezken o sinir bozucu bir soğukkanlılıkla kemerimi ve pantolonumun düğmelerini çözmüştü. son düğme de çözüldüğünde pantolonum belimden aşağı doğru kaymaya başladı ve yere düşmek üzereyken ben üçüncü denemede kapıyı açtım.kapının açılmasıyla birlikte hızlıca içeri girip kapıyı kapattık. pantolonum yere düştü. sırtımı kapattığımız kapıya yasladı ve bir öpücük kondurdu. ışığı açmadı. evin içine çok çok az bir ışık giriyor, o da belli belirsiz birbirimizin hareketlerini algılayabilecek kadar bir görüntü sunuyordu. kapıdaki beklemediğim hareketi ile kontrolü eline almış, beni biraz sersemletmişti. dudağımdan iki kez öptükten sonra dizlerinin üzerine çöktü. pantolonun inmesiyle aşağı doğru sarken gömleğimi eliyle yukarı doğru itti -al bunu burdan der gibi- ben ona teslim olmuş biçimde gömleğimi çıkarırken o takside pantolon üstünden parmak uçlarıyla ölçüsünü aldığı penisimin bu kez de boxer üstünden avuçlarıyla ölçüsünü aldı.daha önce onlarca kez seviştik ama ilk defa bu kadar ne olacağını bekler, hareket etmez, teslim olur haldeydim. kapı eşiğinde pantolonu ayaklarına düşmü, biraz şaşkın biraz keyifli ne olacağını bekliyordum. o ise hiç aceleci görünmüyordu. galiba gündüz balon şişirirken bu anları düşünmüş, tadını çıkarmayı hayal etmişti. kafasında bir plan vardı.boxerı çıkarmamakta, penisimi kumaşın altından hissetmeye devam etmekte kararlı gibiydi. bazen yumurtalıklarımın şeklini ortaya çıkarıyor, bazen başının bıraktığı izi inceliyor, bazen boydan boya olan uzunluğunu görmeye çalışıyordu. bu teslimiyetin içinde ben daha da sertleşiyorum, biraz daha büyüyor ve biraz önce gördüğü şekiller anlamsızlaştığından yeniden, en büyük haliyle tekrar görmek istiyordu.daha boxerın içindeyken penisimle bu kadar güzel zaman geçiren bir kadınla birlikteyken daha fazla ayakta durmak istemedim. kapı eşiğinden fazla uzaklaşmadan en yakın koltuğun kenarına oturup bacaklarımı açtım. o da hemen kabullenerek dizlerinin üzerinden kalkmadan gelip bacaklarımın arasına yerleşti. bileğindeki lastik tokayla saçını topladı.kapıdan girdiğim andan beri onun ne yapacağını beklemekten, merak etmekten ve etkilenen, domine edilen taraftan duyduğum nadir hazzın tadını çıkarıyorken biraz toy görünüyor olmalıydım. boxerın altından son bir kez toplarıyla birlikte penisimin şeklini gördükten sonra bir öpücük kondurdu ve elleri belimin iki kenarına uzandı. yüzüme bakıp gülümseyerek boxerın kenarlarından tuttu. bacaklarımın yanından aşağı doğru indirirken biraz piç bir hareketle tırnaklarıya hafifçe çizerek biraz indirdi. biraz daha.. penisimin yarısı ortaya çıkınca durdu. ilk yarısına birkaç öpücük bıraktı. bu ıslak öpücüklere ıslak bir dilin eşlik etmesi uzun sürmedi. kasıklarımdan başlayıp başına doğru ilerleyen damarı dilinin ucuyla takip etti. ben bu yavaşlığı biraz garipsesem de birkaç saat önce balona neler yapmış olabileceğini düşünüp bu yavaşlığın keyfini çıkarmaya karar verdim.artık o da bu yavaşlığı sürdüremeyeceğini farketmiş olacak ki boxerı tek seferde çıkarmaya karar verdi. küçük bir çocuk gibi oturduğum yerde popomu kaldırarak ona yardım ettim. boxerdan kurtulduktan sonra bacaklarımı daha da açabildim. önce birkaç saniye olduğu yerde bu pornografik görüntüyü izledi. elini uzatıp başından tuttu ve sağa sola çevirip her yanını beni muayene eden bir doktor gibi inceledi. daha önce onlarca kez ağzına aldığı penis değilmiş gibi her noktasını inceledi ve incelerken gözlerinin kısılmasından bu görüntüden tahrik olduğu farkediliyordu.iki eliyle yumurtalıklarımı inceledi. şeklini, büyüklüğünü, sertliğini… daha sonra ordan çıkan damarı iki farklı damarı takip edip birleştikleri yerden penis başına kadar diliyle bir çizgi çizdi. ne düşünüyordu bilmiyorum ama bana birazdan ulaşacağı spermlerin yolunu izliyor gibiydi.- sadece gözünü doyurmuyorsun değil mi? :)- sana bütün gün bunu düşündüğümü söylemiştim sonra şikayet etme diye :)daha devam edecek miydi bilmiyorum ama sonunda ağzını açıp bana o sıcak kavrama hissini vermeye başladı. yine ağzına almasıyla ağzının içerde ilerletmesi arasında uzun süreler geçiyordu ve bu yavaşlık biraz öncekinin aksine oldukça zevkli geliyordu. ağzının içine hepsini doldurmaya çalışıp her zamanki limitine gelip kaldığında öylecek bekledi. hiçbir hareket olmadan penisimin başını alabildiği en derin yerde bekletiyordu.bunu neden yaptığını bir süre sonra sonra farkettim. o ağzını açık tuttuğu sürece boğazından yoğun ve kaygan bir sıvı salgılanıyor, bu tükürük diyemeyeceğim yoğun salya boğazından penisime, ordan kasıklarıma doğru akıyordu. sıvının akışını görebiliyordum. onun ise burnundan nefes almaya çalışmasını..akan salyalar kasıklarımdan aşağı iner hale gelince ıslaklığı orada bırakarak ağzından çıkardı. penisim ağzından çıkmış olmasına rağmen aramızdaki bir parça salya bizi terketmedi ve biraz uzaklaşması gerekti. dudağının kenarından boynuna düşen bu ıslaklığı yerdeki boxerımla silip piç piç yüzüme bakıp gülümsedi.ağzının içinde bu kadar bekletmesinin bir sebebi olduğu eline alıp masaj yapmasıyla anlaşıldı. lubricant kullanmayan bir çift olarak fazla vaktimiz yoktu ve bu sırılsıklam masaj buğday rengindeki penisimi kan akışının artmasıyla kırmızı-mor arası bir hale getirene kadar devam etti. ıslaklık bacaklarımın arasından akıp dizlerime ulaşmaya başladığında yine yerden boxerımı alıp piç piç yüzüme bakarak bacaklarımı, penisimi ve ellerini sildi. sildikten sonra tekrar bir şöyle bakıp “bu parlaklığı seviyorum :)”sevgilisinin penisine aşıkmış gibi davranan bir kadınla birlikte olma fikriyle egom gıdıklanırken artık acıktığını farketmiş olacak ki yine alabildiği kadar (ve bence birgün tamamını alabileceğine inanarak) ağzını doldurup gözlerimin içine baktı. ağzı penisimle doluyken dili hiç yerinde durmuyor, sanki ben onu yalarken clitine yaptığım gibi dilinin ucuyla küçük ve hızlı hareketler çiziyordu. ağzının doluluğuyla şişen yanakları dilinin hareketiyle gamze oluşturuyor, o bu görüntünün farkında olmadan gözlerimin içinden ne kadar zevk aldığımı okumaya çalışıyordu. gözlerimin kayıp sarhoş gibi göründüğümü söylediği bu anları görmek hoşuna gidiyordu. dil darbelerinin, karşılığını kayan gözlerimde görmek sanırım biraz daha iştahını açıyordu.dudaklarını hiç kullanmayıp diliyle beni becerirken ellerini yumurtalıklarıma götürdü. biraz büyüdüklerini farketti. deriyi gererek iyice ortaya çıkardı ve spermlerin hareket etmeye başlayıp yumurtalıklarımı büyüttüğünü farketti. yüzüme bakıp gülümsedi, farkettim der gibi..oturduğu yerde rahat bir pozisyon aldı. bana olan uzaklığını ayarladı. onun ağzındayken benim elim rahat durmadığı için başlamadan topladığı saçları bozulmuştu. bu sefer de sen bozdun sen topla der gibi saçındaki dağılmış lastik tokayı tek hamlede çıkarıp elime verdi ve fazla oralı almadan tekrar ağzına aldı. ben onun saçlarını toplamaya çalışırken biraz eğiliyorum, ben eğilince penis ondan biraz uzaklaşıyor ama o da yemeği önünden kaçıyormuş gibi peşinden gidiyordu.saçlarını toplayıp lastiği takarken aynı ritimle hızla gidip gelmeye başladı. yarım yamalak da olsa taktığım tokadan sonra arkama yaslanıp ağzının sıcaklığına yoğunlaşmaya başladım. kafası bir rock konserinde headbang yaparmış gibi hızla gidip gelirken böyle bir şey beklemediğimi itiraf etmeliyim. sadece boyun hareketiyle o kadar hızlı sakso çekiyordu ki gözlerimi kapasam şu an bunu gerçekten ağzıyla yaptığından emin olamayabilirdim.boşalmaya yaklaştığımı her zaman ayaklarımın biraz kasılmasından anlayabildiğinden bu ilk küçük kasılmayı iştahla karşıladı ve kasılan bacaklarıma tırnaklarını hafifçe geçirdi. ağzı uzun süredir durmadığı gibi duracak gibi de durmuyordu. oral sırasında boşalabilmem için aralıksız devam etmesi gerektiği, durduğunda başa döndüğümü bildiği için yorulmamak üzere en rahat pozisyonunu almış; bazen sadece boynunu, boynu yorulunca belini, o yorulunca tekrar boynunu hareket ettirerek beni boşaltmaya odaklanmış şekilde işini yapıyordu.ben yaklaştıkça bacaklarım biraz daha kasılıyor, kasılan bacaklarım onu durmaması için motive ediyor; ağzının kenarlarından akan salyaların da etkisiyle ağzından duymaktan haz aldığım şapırdamalar başlıyordu. son büyük bacak kasılmam onu daha da ateşlendirdi, ağzının içindeyken inlemeye başladı ve penisime çarpan ses dalgalarının tahrik eden etkisiyle spermlerimin toplandığını hissettim. çoğu zaman yaptığım gibi o işine aralıksız devam ederken omuzlarını sıktım. bu işaretimden mutluluk duyup ağzından çıkardı ve eliyle havaya doğru beni boşalttı. yerden yukarı fışkıran spermlerinden beni ne kadar tahrik ettiğini ölçebildiğini söyleyen bu deli -ki biyolojik olarak haksız değil- mesafeden oldukça memnun görünüyordu.havaya uçup geri yere düşen spermlerin çoğu göbeğime ve göğsüme indi. pardon der gibi oraya yöneldi. dilinin ucuyla küçük bir parça sperm aldı. tadına baktı. kalanları bu kez tshirt'ümle sildi ve yine piç piç yüzüme baktı. -- source link
Tumblr Blog : biliyorum-yapiyorsunuz.tumblr.com
