ahmetkavruk: BİRLİK GÜCÜMÜZ ZAFER SON SÖZÜMÜZ!Farklı siyasi gelenekler
ahmetkavruk: BİRLİK GÜCÜMÜZ ZAFER SON SÖZÜMÜZ!Farklı siyasi geleneklerin temsilcisi olan iki gençlik örgütü Kurtuluş Yolunda Dev-Genç ve Söz Dergisi kamuoyuna birlik gerçekleştirdiklerini ilan etti. Kendisini devrim şehitleri Necdet Adalı, Hüseyin Gökdemir, Serap Kolukırık, Jale Yeşilnil’in ortak mirasının devamcısı olarak ifade eden gençler, yollarına ortak bir zeminde Gençliğin Devrimci Güçleri (Dev-Güç) ismi ile devam edeceklerini açıkladı.İki gençlik örgütünün birleşerek, Dev-Güç ismi ile yollarına devam edeceklerini ifade eden açıklama şöyle:Tarih hızla akıyor. İnsanlık büyük bir alt üst oluş ve dönüşüm yaşayacağı bir döneme girmiş bulunuyor. Bugün dünyayı bütünüyle girdabına çekecek yeni bir atılımın dinamikleri mayalanıyor. Bu tarihsel dönemeç noktasında ‘’Ya barbarlık ya sosyalizm” tüm söylemleri yerle bir ederek kendini dayatıyor. Ya açlık, kan ve gözyaşı nehirlerinde boğulacağız ya da ellerimiz birleşip isyan bayrağına sarılarak aralayacak yeni bir başlangıcı. HAREKETE GEÇEN BİR FİKİR KARŞISINDA HİÇBİR GÜÇ DURAMAZYaşamı beraber inşa edebilmek yan yana yürüyebilmek adına bugün gençlik üzerine düşen görevleri büyük bir sorumluluk üstlenerek yerine getiriyor. Çünkü gelecek en çok onu yaşayacak olanları ilgilendirir. Tarihin yenilenme ve dönüşüm dönemlerinde doğan kuşaklar, kendilerini kuruculuk görevleriyle karşı karşıya bulurlar. Eskiyi yıkmak onlar için var olabilmenin, yaşayabilmenin tek koşulu haline gelir. Bu kuşaklar tarih yazan kuşaklardır. Bu anlamda gençliğe tarih sahnesinde çok önemli roller düşmektedir. Bu eşikte bu çıkışı yapacak olan gençlik hiçbir şekilde dünya da ve ülke de yaşanan gelişmelerden ve Türkiye Devrim Hareketinden ayrı olarak düşünülemez. Dünyada ve Türkiye’de devrimci mücadelenin tarihine baktığımızda özellikle yeni bir başlangıç dönemlerinde gençliğin belirgin bir rolü olmuştur. Var olan ile uyuşmayan, geleceğe dair daha büyük hayalleri olan, bu hayallerin gerçekliğine daha fazla inanıp bunun uğruna mücadeleye daha rahat giren özelliği gençliği devrimci mücadelenin vazgeçilmez öznesi kılmıştır. Özellikle devrimci hareketliliğin kalıplaşmış anlayışlarının kırılması, eskiyi aşan teorik ve pratik duruşların gelişmesi dönemlerinde, gençlik, devrimci hareketin motor gücü olmuştur. Örneğin; Küba’da Fidel Castro ve arkadaşları bu uzun ve meşakkatli yola çıktıklarında yaşları 20’lerdeydi. Ortadoğu’da veya dünyanın farklı bölgelerinde gelişen her yeni devrimci başkaldırı gençlik kesimleri tarafından sahiplenilmiş ve geliştirilmiştir. Ülkemizde de solun klasik çizgisini aşan devrimci pratiği Denizler, Mahirler, İbolar 20’li yaşlardayken geliştirmiş, onlarla boyut atlayan devrimci mücadele bugünlere taşınmıştır. Bugüne geldiğimizde ise devrimci hareketin dünya genelinde ve ülkemiz özelinde yaşadığı tıkanıklığı ve sıkışmışlığı kabul ediyorsak eskinin alışkanlıklarını ve tıkanıklığın dar kalıplarını aşacak yeni bir gençlik kuşağının devrimci harekete taze kan olması ve var olanın üzerine yeni teorik ve pratik duruşların geliştirilmesinde kendi dinamizmiyle özne rolünü oynamasının tarihsel ihtiyacını da kabul ediyoruz demektir. Dünya ve Türkiye tarihinde gençlik, her zaman böyle sıkışma-tıkanma dönemlerinde özne rolünü oynamıştır.Yeniden…Gençliğin Devrimci Güçleri bu yeni başlangıcın zorunluluğunun ve özne olmanın bilinciyle, bu toprakların tarihinde köklü bir yer edinmek ve onu değiştirmek adına bu topraklarda boy verecek, bu tarihin ürünü, bölge halklarının özgün renkliliğini yansıtan bir eylem ve söylemin yaratımına girişmektedir.Gençliğin Devrimci Güçleri gençliğin temel sorunlarını Türkiye’nin temel sorunlarıyla iç içe görüp, bu bakış açışıyla Türkiye’de toplumsal mücadelenin temel sorunlarını da gençlik hareketinin temel sorunları olarak alıp, bu sorunların çözülmesinde tarihsel ve güncel sorumluluğunu yerine getirmeyi amaçlamaktadır.Gençliğin Devrimci Güçleri 2013’te Gezide yanan ateşi büyütmeyi, Ethem Sarısülüklerin, Ali İsmaillerin yolunun devamcısı olmayı hedeflemektedir.Gençliğin Devrimci Güçleri Suphi Nejat Ağırnaslı’nın, Kader Ortakayaların hayallerini iktidara taşımak için yola çıkmıştır.Eskinin özeleştirisi, geçmişten çıkardığımız dersler ve bizim ”yenimiz”le yollarımızı birleştiriyoruz. Eskinin yollarıyla gidilemeyeceği artık çok açıktır. Gençliğin Devrimci Güçleri eskiden gelen bir devamlılığın ürünüdür fakat aynı zamanda ona bir isyandır.Yeniden diyoruz! Çünkü Gençliğin Devrimci Güçleri varlığıyla henüz yeni ancak içerisinde çok derin bir kültürü, eski bir tarihi barındıran bir yapıdır. ’Kesintisiz’ devam eden sürecin yeni bir ürünü. Büyük emeklerle binlerce canla yaratılan geleneklerin devamcısı. 1970’lerde Dev-Genç, Dev-Gör, Sosyalist Gençlik Birliğiyle başlayıp, daha sonra Kurtuluş Yolunda Dev Genç, Güneşe Çağrıcıların ve Söz Dergisi ile devam eden bir sürecin mirasçısı. Gençliğin Devrimci Güçleri bu anlamda geçmişin verdiği olgunluk ve birikimle mücadeleler tarihi noktasında yeni bir soluk olacaktır. Ancak Gençliğin Devrimci Güçleri yani DEV-GÜÇ Dünya’da ve Türkiye’de, sol’da eski tarzın hakim olduğu dönemin bittiğini ve yeni bir dönemin başladığının bilincindedir. Bu noktada kuruluş gücünü geçmişten ve gelecekten alsa dahi geleceği yeni adımlarla gerektiğinin bilincinde olacaktır. Tarihin dönüme durduğu bu günlerde bu anlar değişim anlarıdır. Artık bu zaman geçmişi unutmadan geleceği yaratma günüdür.Artık Kendimiz Olma Vakti GeldiTürkiye’nin gerçeklerinden daha büyük, daha coşkulu, daha ateşli hiçbir çağrı biçimi tanımıyoruz. Bu gerçeklerle bütünleşmek için bir araya geliyoruz Türkiye’nin ve gençliğinin binlerce sorunu, çelişkisi üzerlerine gidilmek için bizi bekliyor. Sorumluluğumuz, iddialarımız büyük. Denizlerin, Mahirlerin, İboların başkaldırı geleneğinden geliyoruz, bu büyük iddiaların gereklerini yerine getirmek, büyük yaşamak, büyük dövüşmek zorundayız. Tarih yapan muzaffer kuşaklar bize sesleniyor “artık sıra sende; işte sahne, kendi rolünü oyna”. Tarihi yaratan gökkuşağın onca rengi artık yeni bir renk istiyor yanı başına. Tarihin hayaletleri tekrar seyre başladı dünya üzerinde. Spartakus kırmış zincirini ateşiyle aydınlatıyor yolu, Marks, Lenin ile birlikte yaşamın yeşiline uzanıyor; Rosa Lüxsemburg’lardan Ivana Hoffmannlara kadınlar ve LGBTİler kurtuluşları için savaşıyorlar. Che, And Dağlarından “gerçekçi ol imkânsızı iste” diyerek haykırıyor; Mustafa Suphi 15’lerle kayığa binmiş yeniden, akıntıya karşı asılıyor küreklere; Deniz, Aynur, İbo, Mahir kol kola girmiş Dev-Genç marşını söylüyorlar. Necdet Adalı, Hüseyin Gökdemir, Serap Kolukırık, Jale Yeşilnil… Hepsi buradalar ve bize sesleniyorlar, bizden öncekilerce lanetlenmişlere; “bırak ölüler kendi ölülerini gömsünler, sen kendin ol ve gel yanımıza, gün yeni kuşakların günüdür, Gökkuşağına yeni bir renk eklemek gerek!”Türkiye Gençliğini bu isyancı tarihine sahip çıkmaya, ona uygun mücadele etmeye çağırıyoruz. Gün Gençliğin Devrimci Güçlerini okullarda, fabrikalarda, sokaklarda kurma ve yükseltme günüdür. -- source link