‘Komşuları hemen her gece, Giacomo’nun dükkân camlarının öte tarafında, önce durdug
‘Komşuları hemen her gece, Giacomo’nun dükkân camlarının öte tarafında, önce durduğu yerde titreyen, bir müddet sonra ilerlemeye başlayıp uzaklaşan, üst kata çıkan ve kimi zaman da sönüp giden bir ışığa tanık olurlardı. Işık ne zaman sönecek olsa çok geçmeden kapıları vurulur, Giacomo, açılan bir yaprağın rüzgârıyla sönmüş mumu tekrar yakmaya gelmiş olurdu. Bu ateşli ve hummalı geceleri kitaplarının arasında geçirirdi; dükkânının deposunda oradan oraya koşturur, kütüphanesinin koridorlarında kendinden geçmiş, büyülenmiş halde dolaşır, saçı başı darmadağın olur, sonra ışıl ışıl parıldayan gözlerindeki bakışlar birden sabitlenir ve oracıkta dururdu. Alev alev yanan terlemiş elleri uzandığı raftaki kitaplara dokunurken tir tir titrerdi. Bir kitabı alır, sayfalarını çevirir, parmaklarını kâğıdında gezdirir, altın varaklarını, kapağını, harflerini, mürekkebini, kıvrımlarını ve son sözcüğüne biçim veren çizimleri incelerdi. Sonra kitabın yerini değiştirir, daha yüksekte bir rafa koyar ve saatlerini oracıkta, ismini ve şeklini seyrederek geçirirdi.’ #bibliosbooks #bibliospen https://www.instagram.com/p/CJJFv_7pYrtEmJjOaeHjhY5_79rg9hTryGmphc0/?igshid=1bxlshoi725pj -- source link
#bibliosbooks#bibliospen